18 Ağustos 2016 Perşembe

İngilizce Öğrenmek İçin Dille Nasıl Bir İlişki Kurulmalı?



Yabancı dil öğrenmek kişiye dünyanın en zor uğraşlarındanmış gibi gelse de hemen her konunun olduğu gibi dil öğrenmenin de sırrı işin temelini sağlam tutup üzerine ekleme yapmayı kendimiz için kolaylaştırmaktır. İngilizce öğrenmek pek çok hocanın ve dil bilenin vurguladığı üzere erken yaşta daha kolaydır, ancak ilerleyen yaşlarda imkansız olduğuna dair de bir veri yoktur. Herhangi bir yabancı dilin, hatta herhangi bir konunun erken yaşlarda daha kolay öğrenilebilmesinin tek sebebi bu yaşlarda henüz kişinin çalıştığı konuda sıkılmasına, onu öğrenebileceğine dair ümitsizliğe düşmesine neden olan hatalı önyargıların oluşmamış olmasıdır. Bunun dışında emekliliğinin tadını çıkaran birinin İngilizce öğrenmesine engel hiçbir durum yoktur.

Başta İngilizce olmak üzere ondan daha kolay veya daha zor yabancı dilleri öğrenebilmenin ilk kuralı henüz eğitime başlamadan öğrenme sürecinden sıkılmamak için dille nasıl bir ilişki geliştireceğinizi kurgulamaktır. Sizi neler mutlu eder? Günlük hayatta sıkıntı yaratan durumlarla karşılaştığınızda ya da strese girdiğinizde nelerle meşgul olursunuz? İşten yorgun argın döndüğünüzde televizyonda ya da bilgisayarınızda ne tarz şeyler izlemeyi seversiniz? Bu ve benzeri soruların cevapları İngilizceyi kolay öğrenme konusunda en büyük yardımcılarınız olacaktır. Çünkü bir dili öğrenmenin tek yolu onu ders gördüğünüz sınıfın dışına taşımak ve günlük hayatınıza dahil etmektir. Her gün kalın bir egzersiz kitabının başına oturup birbirine benzeyen alıştırmaları çözmek bir yerden sonra sıkılmanıza neden olabilir, ancak kendinize vakit ayırmaya karar verdiğiniz bir zamanda sevdiğiniz bir diziyi İngilizce olarak izlemek canınızı kolay kolay sıkmayacaktır.


İngilizce öğrenme konusunda pek çok kişinin atladığı nokta bu işin ezber değil pratik işi olduğudur. Elbette dilin çok temel ve başka türlü aklınızda bir yere oturtamadığınız kimi noktalarını ezberlemeniz gerekebilir. Ancak ilginizi çeken konularda İngilizce makaleler okumayı, çalışmalarınızın başında Türkçe altyazılı, uzmanlaşmaya başladığınızda ise altyazısız dizi ve filmler izlemeyi, sahaflardan bulduğunuz İngilizce kitapları karıştırmayı ihmal ederseniz maddeler halinde listelenmiş kural ve kelimeleri teker teker ezberlemenin size pek bir faydası olmayacaktır. Aksine; belli zamanlarda belli kelimeleri ezberlemektense kendinize Cambridge veya Oxford gibi alanında uzman yayınlardan çıkan kapsamlı bir sözlük alıp pratik yaparken gördüğünüz yabancı kelimeleri o anda sözlüğünüzden kontrol ederseniz öğrenme sürecinizi çok daha etkin ve kolay hale getirebilirsiniz.

Şimdilik bizden bu kadar. Blogumuzun izleyen yazılarında İngilizce öğrenmenin püf noktaları konusunda daha fazla bilgi vermeye ve zaman zaman ziyaretçilerimizin işine yarayacak pratik bilgiler de paylaşmaya çalışacağız. Have a nice day! 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder